24 Şubat 2009 Salı

Dünyanın En Büyük Çiçeği:Titan Anum

Titan Anum (amorphophallus titanum)

Antik yunandaki adı; amorphos=çirkin, phallos=penis ve titan=dev “çirkin dev penis” adını taşır.

İlk olarak 1878 yılında, batı Sumatra'da İtalyan bitki bilimci ve gezgin Dr. Oroardo Beccari tarafından keşfedilen çiçek ilk kez 1889 yılında Londra'da "Royal Botanic Garden"da yetiştirilmeye başlandı. O dönemde Viktoryen kadınlarının, çiçeğin görüntüsü nedeniyle bu çiçeğe bakmalarına izin verilmiyordu.

Batı Endonezya'daki Sumatra ormanlarına özgü olan bu nadide çiçeğin, büyüklüğünün yanı sıra bir önemli özelliği de kötü kokusu. Çürümüş et ya da ekşimiş peynir gibi kokan dev çiçeğin boyu, ortalama üç metreye kadar uzayabiliyor. Titan Arum'un salgıladığı leş kokusu kadar keskin kokunun sebebi ise polen taşıyan böcekleri çekebilmek.

Çiçeğin bir diğer sıra dışı özelliği de, 40 yıllık ömrü boyunca yalnızca iki ya da üç kez açar ve çiçeği yalnızca birkaç gün canlı kalabiliyor. Çiçek açma zamanı ise önceden tahmin edilemiyor.

Saatte 1 santimetre büyüyen çiçek. 2-3 metreye kadar büyüyebiliyor ve ağırlığı maksimuma ulaştığında 19 kilogramı buluyor.


Tohumları



16 Şubat 2009 Pazartesi

Kum ve Sanat


Jim Denevan, daha önce de Black Rock Çölü'ne çizdiği 4.5 kilometre uzunluğundaki geometrik şekille büyük ilgi görmüştü.

Kendisindeki bu yeteneği 12 yıl önce farkeden Denavan, 1996'da sahilde yürüdüğü sırada rastgele bir tahta parçası bulup kum üzerine şekiller çizmeye başlamış.

İlk çalışması dört metre uzunluğunda bir balık resmi olan Denevan, sadece çöllere değil, sahil ve plajlara da dev şekiller çiziyor. Yaptığı figürler yağmurun ya da denizin kurbanı olup kaybolsa da, sanatçı her geçen gün daha yaratıcı fikirlerle kendisini geliştiriyor.

Nevada ve Black Rock çöllerinde çalışmalarına devam eden Denevan, Nevada'daki kuru göl yatağına çizdiği şekil için, toplam 160 kilometre yürümek zorunda kalmış ve dünyanın elle çizilmiş en büyük şekli ortaya çıkmış.

Şimdiye kadar altı yüz kum şekli çizen sanatçının eserleri sahil halkı tarafından da çok beğeniliyor.

Denevan, çalışmalarına halkın da koruyucu tavırla yaklaştığını belirtirken şu cümlelere yer veriyor; "Bir gün resmimi tamamlayıp eve dönmek üzereyken ceketimi unuttuğumu farkettim. Geri döndüğümde insanların bana 'çekil oradan' diye bağırdığını duydum. Onlara bu resmi benim çizdiğimi söylediğim de ise oldukça şaşırdılar."

Tanıtım amaçlı organizasyonlar ve festivaller için çağrılan Jim, anlaştığı şehirlere birbirinden farklı şekiller çiziyor. Ancak doğada çalışmanın sonucu bunlar gelgit ve yağmurların kurbanı oluyor. Çekilen fotoğraflarsa birer hatıra olarak o şehirlerin tanıtımında kullanılıyor.

15 Şubat 2009 Pazar

Yüzen Evler

Hollandalılar Su Taşkınlarına Çözüm Buldu: Yüzen Ev

Maas nehri boyunca bir boncuk dizisi halinde sıralanmış 37 ev var.

Yüzer ev, su seviyesi ile birlikte yükseliyor, dalgalanmalarda kendi dengesini ayarlıyor. Su ve elektrik gibi hizmetler ise esnek, kıvrılabilen kablolarla eve giriyor. Evin tabanı özel bir köpük malzemesinden yapılıyor. Temel bu nedenle toprağın altında değil. Her evin oyuk altyapısı, tıpkı birer gemi kabuğu gibi yapıyı suyun üzerine yükseltiyor.

Dura Vermeer şirketinden Dick van Gooswilligen, "Kolonlar suyun altındaki kara zemininin derinliklerine kadar iniyor, Kolonlar, açık denizlerde rastlanan akımlara dayanabilecek sağlamlıkta."

Vermeer, "Küresel ısınma, deniz seviyesinin yükselmesine neden oluyor. Çözüm bu," diyor. "Dünyadaki delta bölgelerinin geleceği, bu bölgelerdeki en büyük tehlikeye karşı koyabilcek nitelikte olan bu tipteki yerleşimlerle dolu olacak."


"Lilypad Projesi" ile mimar ve mühendisler, "yüzen şehirleri" geliştiriyor. Kıyı bölgeleri deniz seviyesinin altında kalacağını hesaplayan uzmanlar, bu "yüzen şehirler" sayesinde kaybedilen yerleri kazanmayı planlıyor.

Tamamen doğal enerjiler kullanacak olan bu "yüzen şehirler", fırtınalı havalarda aynen uçak gemileri gibi etkilenmeyecek. Tasarım olarak en büyük dalgalarla bile devrilmeyecek. 50 bin kişilik kapasiteli planlanan "yüzen şehirler"de eğlence yerlerinden, hastanelere, spor alanlarından konut bölgelerine ve işyerlerine kadar her şey mevcut olacak.

Alman firması "Floating Homes GMBH" ise yukarıda görülen yüzen evleri tasarlıyor.

Ağaç Evler

Doğal ortamda yaşamak için ağaç evler

Avrupa ve Amarika da, giderek artan ağaç evler, yeşil dünyada yaşamak isteyenlere bu şansı sunuyor. Ağaç evlerin, tarihte Roma İmparatoru Caligula tarafından kullanıldığı biliniyor. Günümüzde Papua Yeni Gine'de yaşayan Kombai ve Korowai kabilesinin doğal yaşam alanı ağaç evler.

Pear Tree" adını verdiği firması ile ağaç evler kuran ve 350 ev satan İskoç John Harris, evlerin kişisel eğilimlere göre tek katlı veya iki katlı planlandığını ve evlerde, banyo, mutfak, helezonlu merdiven, elektrik, bilgisayar, internet ve telefon bulunduğunu belirtiyor.

Ev kurmak için sağlıklı, güçlü ve eski ağaçları seçen Harris ve 35 kişilik ekibi "Ağaçlara birkaç delik açıyoruz ve ağacın gövdesi zarar görüyor ama ağaç, kendini çabucak yeniliyor ve gıda kanalları, delik etrafında büyüyerek düzeliyor" derken, uzman Dr. Wolfram Lobin de "Gövdeye birkaç delik açmak ağaçlara gerçekten zarar vermez" diyor.

"Finca Bella Vista" adlı kuruluşın Costa Rica'da yağmur ormanı içinde yaptığı evlerden bir örnek. Amaç ekolojik yaşama her açıdan uyumlu evler yapmak. Su ve güneş enerjisi kullanılanbu evlerde aydınlatma, internet vs. tüm ihtiyaçlar karşılanıyor. Atıklar için dönüştürme projesi de düşünülmüş.



"Romero Studios" kurucuları Roderick and Anisa Romero, ağaç ev hayalleri olanlar için hayal ettikleri evleri tasarlamak.





Baumraum adında Alman Firmasının yaptığı ağaç ev örnekleri. amrikada da dahil olmak üzere firma 6 ülkede faliyet göstermekte.



İngiltere’nin güney doğusundaki Sussex’te bulunan Blue Forest Ltd. şirketi ağaç ev konusunda hizmet veriyor. Çocuklara oyun oynama yerinden çalışma odalarına, otellerden restoranlara isteyen herkese ağaç ev tasarlıyorlar. 20 bin Euro’dan başlayan fiyatlarla istediğiniz yere istediğiniz şekildeki ağaç evinizi yaptırabiliyorsunuz. Dekorasyon sizin keyfinize kalıyor.


Tom Chudleigh isminde bir tasarımcıya ait olan bu ağaç evin adı ‘Özgür Ruh Küresi’. Küreler, sedir kanolar ya da kayaklar gibi inşa ediliyor ve bağlantı noktaları gemilerde olduğu gibi zincirle bağlanmıştır. Merdivenler de yine gemilerdekine benzer bir şekilde tasarlanmış.
Ütopik bir tasarım olsada beton kütlelerinden daha sevimli geliyor.


"4TreeHouse”, Toronto üniversitesi mimarlık ve tasarım bölümünde master öğrencisi olan Lukasz Kos tarafından tasarlandı. Kos’un tasarımı, Japon feneri gibi uzun ayaklar üzerinde durmakta; Ontario’daki Muskoka Gölü’ndeki köknar ağaçları arasında salınmakta olup, çıtalardan oluşan bu şık yapının içinden merkeze doğru ışık süzülmektedir.
Toronto Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Bölümü’nün yüksek lisans öğrencileri Muskoka isimli ağaçları tırmanan ve ışığı çekirdeğe kadar sokan strüktürleri ile "Ontario Association of Architects" Ödülü’nü aldılar.



Andrew Maynard'ın ağaç ev tasarımları

Dustin Feider'ın farklı bir vizyonu vardı: İnsanın doğayla iç içe yaşadığı eski kökenlerimize dönersek bu ağaçlar için iyi olacaktır. Feider'in "O2 Ağaç Evi" şirketine göre sadece ağaç evler arasında devrim yapmakla kalmayıp bütün habitat konseptini değiştirmektedir. Ağaç evde kullanılan bütün malzemeler geri dönüştürülebilir. Orijinal O2 evi 4 m. genişliğindedir ancak bütün ölçüler müşterinin istediği şekilde değiştirilebilir.


Doğal yaşam şekli ile tanınan Kombaive Korowai kabileri yaşamlarını ağaç evlerde sürdürüyorlar.

Seattle merkezli şirket ağaç evler üzerine yoğunlaşmış. Müşterilerine içinde şöminesi olan son derece konforlu evler tasarlayorlar. aylık ve senelik olarak kiralamakta mümkün bu evleri.

Dünyada var olan Yapay Diller


Baleybelen, Volapük, Esperanto, İdo


Bâleybelen: (dilsizlere dil veren), Muhyi-i Gülşeni (1528-1604) tarafından gizli bilgileri halktan saklamak ve Osmanlı'da ortak kültür dili yaratmak üzere 1574'de kurgulanan dünyadaki ilk yapay dil.

Muhyî, 16. yy. Osmanlısında eleştiriler alsa da Bâleybelen ile 200 eser yazar. Öğrencileri Bâleybelen'i devam ettirmeye çalışır, ancak neredeyse Muhyî'nin ölümüyle bu dil de kullanılmaz olur. Günümüze bu dille yazılan eserlerden pek azı gelebilmiştir.

Dilin çözülmesi: Rousseau, Halep'te gördüğü, tanımadığı dilde yazılmış bir kitabı önce ünlü Osmanlı tarihçisi Hammer'e gönderir. Hammer şifreleri çözemez ve Paris'teki doğu dilleri uzmanı Sylvestre Sacy'den yardım ister. Sacy sekiz yıl araştırmasına rağmen bu dili kimin, niçin ve nasıl tasarladığını bulamaz. Kaybolmuş bir millete ait olabileceğini düşünür ve bu mealde bir makale kaleme alır.

Bâleybelen ile ilgili ilk bilimsel araştırma ise 1966'da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden Mithat Sertoğlu'nun “İlk Milletlerarası Dili Bir Türk İcat Etmişti” başlıklı makalesidir. Bâleybelen şifrelerini ilk çözen ise beş yıllık araştırma sonucu dilbilimci Mustafa Koç olur.

Mustafa Koç, Bâleybelen / İlk Yapma Dil (2006) adlı kitabıyla bulgularını yayımlar.


Baleybelen dilinden birkaç örnek:
Aşık: Set
Baş kesen: Fer’az
Cin: Nib
Çıyan: Kaçev
Deri soymak: Neçem
Ekmek: Betem
Fal: Neyad
Gölge: Şal
Helak: Deşak
Irak: Feyam
İftira: Kilar
Kabus: Binhav
Laf: Kebe
Mana: Gebi
Nefes: Ad
Oluk: Dişab
Ökçe: Vepil
Padişah: Minal
Rabb: Beslecen
Selvi: Recid
Şakak: Firnir
Tanrı: Ban
Uç: Refey
Ümmet: Deras
Vücud: Bahreme
Ya Allah: Yaan
Zemin: Çeb
VOLAPÜK

Volapük: 1879 yılında Alman Papaz Johann Martin Schleyer tarafından oluşturulmuş bir yapay dil. Bitişimli bir yapı içeren bu yardımcı dilin sözcükleri ve söz kökleri daha çok İngilizce'ye ve Romence'ye dayanmaktadır. Önceleri ilgi ile karşılanmış ve yayılma göstermiştir. Volapük, dil bilgisi kurallarının oldukça karmaşık olmasına rağmen yüzbinlerce kişi tarfından öğrenilmiş, bu dilde kurultaylar toplanmış, dil bilgisi kitapları ve dergiler yayımlanmıştır, fakat Esperanto'nun çıkması ile yerini ona bırakmıştır.

Vol¹-A²-Pük³ Dünya dili konuşan
Vol: Dünya
A: bağlaç
Pük: Konuşma

Yeryüzünde yetkin bir şekilde konuşan sayısı 20 olmasına rağmen vikipedi'de 114,000 madde ile temsil edilen yapay dil.

Alfabesi
Volapük alfabesinde 27 harf vardır.

Aa Ää Bb Cc Dd Ee Ff Gg Hh Ii Jj Kk Ll Mm Nn Oo Öö Pp Rr Ss Tt Uu Üü Vv Xx Yy Zz

İsmin Hâlleri
Yalın Hâl = vol (dünya) vols (dünyalar)
-in Hâli = vola (dünyanın) volas (dünyaların)
-e Hâli = vole (dünyaya) voles (dünyalara)
-i Hâli = voli (dünyayı) volis (dünyaları)

ESPERANTO


Esperanto: 1887'de Polonyalı Yahudi asıllı göz doktoru Ludwik Łazarz Zamenhof tarafından icat edilmiştir. Dr. Zamenhof'un bulunduğu bölgedeki insanlar Lehçe, Rusça, Yidiş gibi farklı diller konuşuyorlardı. Zamenhof bu insanların birbirleriyle anlaşmalarını kolaylaştırmak için hiç değişmeyen ve istisnası olmayan 16 ana temel kural ve 917 kök belirlenmiş. Kelimelerinin köklerini genellikle Avrupa dillerinden alan Esperanto dilini icat etti.

Etimolojisi: Esperanto kelimesinin kökeni, Fransızcadaki -umut etmek anlamına gelen- "esperer" kelimesinden türetilmiştir.

Esper¹-Ant²-O³
Esper: Umut eden
Ant: Bir işi yapan, bir şeyin yolundan giden anlamında
O: Kelimeye isim anlamı katar.

Alfabesi
Esperanto alfabesinde 28 harf vardır.

Aa Bb Cc Ĉĉ Dd Ee Ff Gg Ĝĝ Hh Ĥĥ Ii Jj Ĵĵ Kk Ll Mm Nn Oo Pp Rr Ss Ŝŝ Tt Uu Ŭŭ Vv Zz

Esperanto Nedir?
Esperanto uluslararası iletişim için oluşturulmuş yapay bir dildir. Tek bir kişiye, ülkeye ya da ırka ait değildir. Dili öğrenmek diğer dilleri öğrenmekten kat kat daha kolaydır. Birçok dille benzerliği vardır ve yaşayan bir dildir. L. Zamenhof tarafından 19. yüzyılın sonlarında Lingvo Internacia adlı kitapla insanlar arasındaki iletişim bariyerini kırmak amacıyla oluşmaya başlamıştır.

Her yıl Pasporta Servo adlı bir yıllıkta Esperanto evsahiplerinin yerleri Esperanto dilinde yayınlanmaktadır. Böylelikle, birçok etkinliğe katılıp, genellikle ücretsiz olarak Esperanto bilmeniz karşılığında evsahiplerinin olanaklarından faydalanabilirsiniz.

Esperantonun ilginç özellikleri:

Esperantoda her isim "o" harfi ile biter.
amiko - arkadaş
arbo - ağaç
birdo - kuş
domo - ev
kato-kedi

İsmi çoğul yapmak için sonuna "j" harfi eklenir.
amikoj - arkadaşlar
arboj - ağaçlar
birdoj - kuşlar
domoj - evler
katoj - kediler ...gibi

Zarflar “e” ile biter.
aktive – Haraketli
canlı bone - iyi
facile - kolaylıkla
fiere - gururlu bir şekilde, gururla

Sıfatlar "a" ile biter.
alta-uzun
bela-güzel
granda-büyük...gibi

Olumsuz yapmak için başına "mal" eki getirilir.
malalta-kısa
malbela-çirkin
balgranda-küçük ...gibi

Esperantoya en yakın dil hangisidir?
Bu nasıl baktığınızla ilgili. Cevap değişken olmakla birlikte Latin kökenli diller; İspanyolca, İtalyanca, Fransızca Esperantoyla benzer diller olarak nitelendirilebilir. Ama izole gelişen diller yani Çince, Vietnamca gibi dillerle de bazı yönlerden benzeşmektedir.
Esperantonun sembolü, yeşil yıldız Esperantonun simgelerinden biridir. Yeşil umudu temsil etmekte.
İDO


İdo: anadilleri farklı olan insanlar arasında anlaşmayı kolaylaştırmayı amaçlayan yapay bir dildir. 1907'de Uniono por la Linguo Internaciona Ido (uluslararası dil İdo birleşmesi) tarafından icat edilmiştir.

İdo, dilbilgisi, sesbilgisi bakımından öncülü Esperanto ile benzerlikler gösterir. İdo, Esperanto'da reform talep eden Esperantocular tarafından oluşturulmuştur. Bu dili konuşanların sayısı bilinmemekle birlikte Esperanto'yu azami 1,5 milyon, İdo'yu birkaç bin kişinin konuştuğu tahmin edilmektedir. Yine Esperanto bilenlerin İdo'yu, İdo bilenlerin Esperanto'yu fazla zorlanmadan anladıkları tahmin edilmektedir.

İki dil arasında göze çarpan en önemli fark, İdo'nun 26 harfli standart Latin abecesini kullanmasıdır. Oysa Esperanto'da "q", "w", "x", ve "y" harfleri bulunmayıp; "ĉ", "ĝ", "ĥ, "ĵ", "ŝ" ve "ŭ" harfleri bulunmaktadır. İdo'nun Esperanto'nun 'hatalarını gidermek' amacıyla ortaya çıktığını söylemek yanlış olmaz.

Mesela bu cümle: En la skolo esas multa kati.
Türkçesi: Okulda çok kediler var.

Bu cümlede skolo'nun sonunda o bulunduğu için bu bir isimdir. Esas'ın sonunda as bulunduğu için geniş zaman, multa'nın sonunda a bulunduğu için bir sıfat, ve kati'nin sonunda i bulunduğu için bunun bir çoğul isim olduğunu biliyoruz.

İdo'nun sözcükleri de Avrupa'daki altı önemli dillerden geliyor, yani İtalyanca, İspanyolca, İngilizce, Fransızca, Almanca ve Rusça'dan geliyorlar.

Örneğin skolo böyle:
Angliana: school
Franciana: école
Germaniana: Schule
Hispaniana: escuela
Italiana: scuola
Rusiana: школа (şkola)
Ve kato (kedi):
Angliana: cat
Franciana: chat(te)
Germaniana: Katze
Hispaniana: gato
Italiana: gatto
Rusiana: кошка (koşka)

Geçmiş ve gelecek İdo kurultayları
2009: Tallinn, Estonya
2008: Wuppertal-Neviges, Almanya
2007: Paris, Fransa
2006: Berlin, Almanya, 10 ülkeden yaklaşık 25 kişi
2005: Toulouse, Fransa, 4 ülkeden 13 kişi
2004: Kiev, Ukrayna, 9 ülkeden 17 kişi
2003: Grossbothen, Almanya, 6 ülkeden gelen katılımcılar
2002: Kraków, Polonya, 6 ülkeden 14 katılımcı
2001: Nürnberg, Almanya, 5 ülkeden 14 kişi
1998: Białobrzegi, Polonya, 6 ülkeden 15 kişi
1997: Bakkum (mun. Castricum), Hollanda, 7 ülkeden 19 kişi
1995: Elsnigk, Almanya
1991: Ostend, Belçika, 21 katılımcı
1980: Namur, Belgium, 35 kişi
1960: Zürih, İsviçre, yaklaşık 50 kişi

14 Şubat 2009 Cumartesi

Nüfusa Göre Dünyanın En büyük Şehirleri

Bombay Hindistan
Nüfus: 13,922,125
Yüzölçüm: 603 km.
Yoğunluk/km²: 23,088




Şangay Çin Halk Cumhuriyeti
Nüfus: 13.481.600
Yüzölçüm: 1,928 km.
Yoğunluk/km²:6,992




Karaçi Pakistan
Nüfus: 12.991.000
Yüzölçüm: 3,527
Yoğunluk/km²:3,683




İstanbul Türkiye
Nüfus: 12,573,836
Yüzölçüm: 1,831 km.
Yoğunluk/km²: 6,211




Delhi Hindistan
Nüfus: 11,325,124
Yüzölçüm: 431
Yoğunluk/km²: 26,276




São Paulo Brezilya
Nüfus: 10,990,249
Yüzölçüm: 1,523 km.
Yoğunluk/km²: 7,206




Moskova Rusya
Nüfus: 10,452,000
Yüzölçüm: 1,081 km.
Yoğunluk/km²:9,644




Seul Güney Kore
Nüfus: 10,421,782
Yüzölçüm: 605.4 km.
Yoğunluk/km²: 17,215




Pekin Çin Halk Cumhuriyeti
Nüfus: 9.532.000
Yüzölçüm:1,368 km.
Yoğunluk/km²:6,968




Mexico City Meksika
Nüfus: 8,836,045
Yüzölçüm: 1,485 km.
Yoğunluk/km²: 5,950




Tokyo Japonya
Nüfus: 8,535,792[8]
Yüzölçüm: 620 km.
Yoğunluk/km²:13,682




Cakarta Endonezya
Nüfus: 8,489,910
Yüzölçüm: 664 km.
Yoğunluk/km²: 12,738




New York Amerika Birleşik Devletleri
Nüfus: 8,274,527
Yüzölçüm: 789.4 km.
Yoğunluk/km²: 10,452




Lagos Nijerya
Nüfus: 7,937,932
Yüzölçüm: 999.6 km.
Yoğunluk/km²:7,938



Kinşasa Demokratik Kongo Cumhuriyeti
Nüfus: 7,843,000
Yüzölçüm: 9,965 km.
Yoğunluk/km²: 787




Tahran İran
Nüfus: 7,797,520
Yüzölçüm:760 km.
Yoğunluk/km²:10,260